Elli dörtte dünyaya gelmişim,
Köyümün yukarı deresinde.
Acı ve ekşi nedir ki,bilmişim,
Lezzetli turpu ve teresinde.
Çoban olup aba giyorsunda,
Çökelekle yufka yiyorsunda.
Köyü seviyorum diyorsunda,
Desene yaşadın neresinde.
Usta kendi,dedem çırakmışta,
Gitmez,sanki köy çok ırakmışta,
Heğbeyi çuvalı bırakmışta,
Altın gümüş arar teres inde.
Yaradana gönülden taptıysan,
Ustadan az maharet kaptıysan,
Erken kalkıp severek yaptıysan,
Mutluluk işin semeresinde.
Borusu yoktu fırın sobamın,
Topal haccaydı adı abamın,
Tek resmi var Rahmetli babamın,
Yıldız takılıdır beresinde.
Terketmiştin tekrar geldin niye,
Kan ağladım gözden siye siye,
Gezip dolaşıp göreyim diye,
Gittim,görmedim bi keresinde.
İslamiyet emniyetli liman,
Kalpte olmalı inanç ve İman.
Kendini bilirse her Müslüman,
Sıratı Müstakim adres dinde.
SEVDALI,kullanmaz asla silgi,
Bekler her zaman DİLBER den ilgi,
Dedemlere ait esas bilgi,
Soy ağacı seceresinde.
BİR KÖKÜMÜZ KURTÖRENİNDEN BİR KÖKÜMÜZ YEŞİLBAĞDAN,BİR KÖKÜMÜZ SÜRMELİ İBRAHİMDEN,BİR KÖKÜMÜZ KETİBİN HACIDAN GELİP DALLANIP BUDAKLANIP BU GÜNLERE GELMİŞİZ BU GÜN MAŞAALLAH ÜRÜN VEREN ASIRLIK ZEYTİN AĞACI GİBİ DALLAR HALA MEYVE VERMEKTEDİR .GELECEK BİZİMDİR.ZAFER YAKINDIR ALLAHIN İZNİYLE.
AŞIK SEVDALI DOKUZ NİSAN İKİBİNONSEKİZ İSTANBULDAYIZ